Edwin Hubble 1920'lerde teleskopuna baktığında, içinden görebildiği galaksilerin neredeyse tamamının birbirinden uzaklaştığını görünce şok oldu. Eğer bu galaksiler her zaman hareket halindeyseler, o zaman bir noktada birbirlerinin üzerinde olmalılar diye düşündü. Bu keşif, insan varoluşunun en temel sorularından biri olan evrenin nasıl başladığı hakkındaki tartışmayı değiştirdi. Her toplumun, kozmosun ve onun sakinlerinin kökeni hakkında hikayeleri vardır; ancak şimdi, evrenin erken dönemlerine bakma ve arkeoloji, jeoloji, evrimsel biyoloji ve kozmolojiden derlenen bilgileri kullanma gücümüzle, bunların nereden geldiğini anlamaya her zamankinden daha yakınız. (Neredeyse) Her Şeyin Kökeni'nde New Scientist, Büyük Patlama'dan göktaşları ve karanlık enerjiye, dinozorlara, uygarlığa, zaman işleyişine, göbek deliği tüylerine ve ötesine kadar her şeyin modern köken hikayelerini araştırıyor. Dünyadaki karmaşık yaşamın evriminden ilk yazılı dile, insanların uzayı nasıl fethettiğine kadar (Neredeyse) Her Şeyin Kökeni, evrenimizin geçmişine, bugününe ve geleceğine dair benzersiz bir tarih sunuyor. ---SIFIR

---KARGO ALICIYA AİTTİR.