Jo Boaler'ın "Sınırsız Zihin" (Limitless Mind) kitabı, öğrenme potansiyelimize dair inançlarımızı değiştirmeyi amaçlayan bir eserdir.

​Kitabın temel tezi, "doğuştan yetenek" veya "matematik kafası" gibi kavramların bir efsane olduğudur.

​Herkesin beyni, doğru stratejilerle her şeyi öğrenme kapasitesine sahiptir.

​Bu tezin bilimsel dayanağı "nöroplastisite"dir (beyin esnekliği).

​Nöroplastisite, beynimizin her öğrendiğimizde fiziksel olarak değiştiği, büyüdüğü ve yeni yollar oluşturduğu anlamına gelir.

​Boaler, "sabit zihniyet" (potansiyelin sabit olduğuna inanmak) yerine "gelişim zihniyetini" (çabayla potansiyelin artacağına inanmak) savunur.

​Öğrenmedeki en büyük engelin potansiyelimiz değil, potansiyelimize dair olumsuz inançlarımız olduğunu belirtir.

​Kitaba göre hatalar, öğrenmenin en önemli parçasıdır.

​Hata yaptığımızda beynimiz en çok büyüdüğü anı yaşar; bu, utanılacak bir şey değil, kutlanacak bir fırsattır.

​"Zorlanma" (mücadele etme), aptal olduğumuz anlamına gelmez, tam tersine beynimizin yeni bağlantılar kurduğunun işaretidir.

​Öğrenmede "hız"ın hiçbir önemi yoktur; önemli olan derinlemesine ve bağlantısal anlamaktır.

​Hızlı düşünenler "daha zeki" değildir; genellikle daha yüzeysel düşünürler.

​Kitap, beynin çok boyutlu çalıştığını ve konulara (özellikle matematiğe) farklı açılardan yaklaşmanın öğrenmeyi güçlendirdiğini savunur.

​Öğrenme bir performans değil, sürekli bir keşif sürecidir.