Knut Hamsun'un "Açlık" (Sult) adlı romanı, modern edebiyatın öncü eserlerinden biridir.

​Roman, Norveç'in Kristiania (günümüz Oslo) kentinde yaşayan isimsiz bir yazarın günlüğüdür.

​Anlatıcı, şiddetli bir yoksulluk ve sürekli bir açlık hali içindedir.

​Hayatını sürdürebilmek için gazetelere makaleler yazmaya çalışır.

​Ancak yazdıkları çoğu zaman reddedilir ya da çok az para kazandırır.

​Kitabın ana odak noktası, fiziksel açlığın kahramanın zihinsel ve psikolojik durumu üzerindeki etkisidir.

​Açlık uzadıkça, kahramanın gerçeklik algısı bozulmaya başlar.

​Sürekli baş dönmesi yaşar, sokaklarda amaçsızca gezinir ve halüsinasyonlar görür.

​Roman, geleneksel bir olay örgüsünden ziyade, bu parçalanmış zihnin iç monologlarına ve bilinç akışına odaklanır.

​Kahraman, içinde bulunduğu sefil duruma rağmen tuhaf bir gurura sahiptir.

​Yardım tekliflerini reddeder, hatta bazen eline geçen son parayı kendinden daha "muhtaç" gördüğü birine verir.

​Bu gurur, onun topluma ve çevresindeki insanlara ne kadar yabancılaştığını gösterir.

​Açlık, onu hem fiziksel hem de sosyal olarak tüketir; insanlarla sağlıklı ilişkiler kuramaz.

​"Ylajali" adını verdiği bir kadınla yaşadığı hayal ile gerçeğin karıştığı karşılaşmalar, onun zihnindeki bulanıklığı artırır.

​Roman boyunca, açlığın getirdiği deliliğin sınırlarında dolaşır.

​Sonunda, şehre daha fazla dayanamayacağını anlar, limana gider ve bir gemide tayfa olarak iş bularak şehri terk eder.